SON DAKİKA
Hava Durumu

#Psikolog

Bursa Digital, Bursa Haber, Bursa Son Dakika - Psikolog haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Psikolog haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sanal Kumar Gençliği Tehdit Ediyor! Haber

Sanal Kumar Gençliği Tehdit Ediyor!

Gençler arasında hızla yayılan ve masumane gibi görünen mobil uygulamaların, sanal kumar bağımlılığı riskini beraberinde getirdiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bu oyunlar, beyinde dopamin salgısını artırarak ‘haz’ duygusunu tetikliyor. Üstelik bu haz arayışı sadece oyunda uzun süre vakit geçirmekle sınırlı kalmıyor; birçok kişi oyuna para yatırarak bu süreci daha da artırıyor.” dedi. Ailelerin gözlemlemesi gereken kritik belirtilere işaret eden Sedef Koç Bal, “Oyuna yatırılan bahisler nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının görülmesi ve sık sık ihtiyaç dışı para talep edilmesi ilk dikkat çeken işaretlerdir. Ayrıca bireyin aile ortamında daha az bulunması, evde olsa bile zihninin sürekli oyunda olması, engellendiğini düşündüğü anlarda öfke, tahammülsüzlük gibi tepkiler göstermesi de bir sorunun varlığına işaret eder.” dedi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençler arasında yaygınlaşan sanal kumar bağımlılığını değerlendirdi. Renkli oyunlar sanal kumar tuzağına dönüşüyor Dijitalleşmenin getirdiği kolay erişim ve akranlar arasında popülerliğin sanal kumar bağımlılığına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, özellikle gençler arasında yaygınlaşan, renkli ve eğlenceli arayüzlere sahip bazı mobil uygulamaların, aslında bahis sistemi üzerine kurulu sanal kumar tuzağı olduğunu ifade etti. Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu tarz oyunların başlangıçta eğlence vaat ettiğini, ancak hızlıca kontrol kaybına dönüştüğünü belirterek, “Renkli şekerleri eşleştirme ya da farklı kombinasyonlar yapmaya dayanan ve üzerine bahis konulan oyunlar, şans oyunu gibi görünse de neden olduğu maddi kayıplar ve sorunlar nedeniyle sanal kumar bağımlılığını akla getiriyor. Bu oyunlar, beyinde dopamin salgısını artırarak ‘haz’ duygusunu tetikliyor. Üstelik bu haz arayışı sadece oyunda uzun süre vakit geçirmekle sınırlı kalmıyor; birçok kişi oyuna para yatırarak bu süreci daha da artırıyor.” diye anlattı. Kaybettiklerini kazanma hırsı ve akran popülerliği Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sanal kumarın gençleri çeken en büyük faktörlerinden birinin, kazanma ve kaybetme arasındaki heyecan döngüsü olduğunu, bu döngünün, kayıplar yaşandıkça "Kaybettiklerimi tekrar kazanmalıyım" hedefine dönüştüğünü ve bağımlılığın derinleştiğini kaydederek, “Kazanma ve kaybetme arasındaki hızlı değişimler heyecan verse de, zamanla yaşanan kayıplar kişide ‘Kaybettiklerimi geri almalıyım’ düşüncesini doğurarak yeni bir hedef yaratıyor. Gençlerin bu oyunlara ilgisini canlı tutan bir diğer unsur ise akranları arasında popüler olması. Sosyal çevre, gençleri arkadaş grubuna uyum sağlamak ve dışlanmamak için benzer deneyimleri yaşamaya yönlendiriyor.” dedi. Ailelerin çocuklarının dijital araçlarla geçirdiği zamanı değil, bu davranışın neden olduğu sorunları takip etmesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Sanal kumar bağımlılığı geliştiğinde, bireyin akademik, sosyal ve ailevi işlevselliği zayıflıyor.” ifadesinde bulundu. Aileler için dikkat çeken belirtiler neler? Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ailelerin gözlemlemesi gereken kritik belirtileri şöyle sıraladı: “Oyuna yatırılan bahisler nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının görülmesi ve sık sık ihtiyaç dışı para talep edilmesi ilk dikkat çeken işaretlerdir. Teknolojik cihazlarda geçirilen sürenin yaş grubuna önerilen sınırların üzerine çıkması, bu dengenin bozulmasıyla birlikte akademik başarının düşmesi, okulda devamsızlıkların artması ve kişinin keyif aldığı aktivitelerden uzaklaşması gibi değişiklikler ise sağlıklı iletişim kurulan bir aile tarafından genellikle fark edilebilir. Ayrıca bireyin aile ortamında daha az bulunması, evde olsa bile zihninin sürekli oyunda olması, engellendiğini düşündüğü anlarda öfke, tahammülsüzlük gibi tepkiler göstermesi de bir sorunun varlığına işaret eder.” Bağımlılık gelişince yalan ve gizleme ortaya çıkıyor Kumar bağımlılığı yerleştiğinde, bireylerin utanç ve suçluluk duygularının yanı sıra, oyuna devam edebilmek amacıyla yalan söyleme ve gerçeği saklama davranışları sergilediğini belirten Sedef Koç Bal, bu aşamada profesyonel destek almanın zorunlu olduğunu ifade etti. Sedef Koç Bal, sağlıklı sınırların önemini ve tedavi sürecinin kapsamını şu sözlerle anlattı: “Çocuğun gelişim dönemine uygun bir yaklaşımla, açık ve sağlıklı iletişim kurulması önemlidir. Dijital dünyanın oluşturduğu riskler anlatılırken, çocuğun duygu ve düşünceleri ile bireysel ihtiyaçları mutlaka dikkate alınmalıdır. Tedavi sürecinin amacı yalnızca oyuna erişimi kısıtlamak değildir; davranışın altında yatan nedenleri değerlendirmek, gerekli görüldüğünde ilaç desteğine başvurmak, riskleri ve koruyucu önlemleri belirlemek, etkili baş etme yöntemleri geliştirmek ve finansal yönetim planı oluşturmak gibi kapsamlı bir süreç hedeflenir. Bu süreçte aile desteği kritik rol oynar; ancak bu destek, sınırsız maddi yardım sağlamak ya da ortaya çıkan borçları kapatmak olarak anlaşılmamalıdır. Ailenin görevi, yapıcı sınırlar koymak, doğru iletişim kurmak ve tedavi sürecini güçlendirmektir.”

TÜMKAD'lı üyeler stres yönetimini öğrendi Haber

TÜMKAD'lı üyeler stres yönetimini öğrendi

Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD), üyelerine yönelik bilgilendirme toplantılarına devam ediyor. Uzman Psikolog Anna Vardar TÜMKAD üyeleriyle stres yönetim hakkında bilgi paylaşımında bulundu. TÜMKAD tarafından düzenlenen etkinlikte Uzman Psikolog Anna Vardar, stresi yenmenin anahtarı olarak nefes alışveriş tekniklerindeki değişime işaret etti. Vardar, “Günlük yaşantımızda beyaz yakalar olarak pek çok sorunla mücadele ediyoruz. Burada on milyon yıllık bir gelişim sürecindeki nefes alıp verme alışkanlıklarımız söz konusu. Vücut, baskı ve yüksek stres anında hayatta kalma durumu olarak da ifade edebileceğimiz: ‘savaş-kaç’ moduna geçiyor. Savaş-kaç durumunu, eski çağlarda atalarımızın aslanla karşılaştığındaki nefes alış-verişi olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, maillere baktığımızda veya toplantı bildirimleri geldiğinde kendimizi baskı altında hissettiğimiz için bu moda geçiyor ve stresi yaşayabiliyoruz. Onun için doğru nefes alıp vermek stresin önemli bir ilacıdır” dedi. TÜMKAD Kültür Sanat Komisyonu tarafından planlanan etkinlikte Uzman Psikolog Anna Vardar, doğru nefes almanın gündelik hayatta en önemli unsur olduğunu ifade etti. Vardar, “Her zaman burundan nefes alıp vermeliyiz. Burun nefes almak, ağız yemek yemek içindir. Bu hem bizim göstereceğimiz performans hem de sağlık açısından çok önemli. Yeni doğan bebekler karından nefes alır. Daha sonrasında modern hayatın stresi bizi ciğerden nefes almaya iten en önemli olgudur. Ama diyafram, solunumun yüzde 75’ini karşılayabilecek kadar güçlü bir kas. Bundan nedenle karnımızdan nefes almamız gerekiyor” diye konuştu. Diyafram nefesinin nasıl alındığını uygulamalı olarak da gösteren Vardar, nefesin vücudumuzun birden fazla duruma adapte olmasında ana etken olduğunun altını çizerek, vücudumuza tehlike altında olmadığımızı ispatlamak için doğru nefes alışverişinde bulunmamız gerektiğini ifade etti. Katılımcılara kendi nefeslerinin sağlıklı seviyede olup olmadığını görebilmeleri için bir dizi testi de gösteren Vardar, günlük hayattaki stres yönetiminde kritik eşiklerden birinin nefes alışverişi olduğunu dile getirdi. Anna Vardar etkinliğin sonunda katılımcılarla kısa süreli bir meditasyon gerçekleştirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.