SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hızlı

Bursa Digital, Bursa Haber, Bursa Son Dakika - Hızlı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hızlı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Toksinler Saatler İçinde Solunum Kaslarını Felç Edebilir Haber

Toksinler Saatler İçinde Solunum Kaslarını Felç Edebilir

Fatih’te aynı aileden üç kişinin hayatını kaybettiği olayda, kesin ölüm nedeni laboratuvar sonuçlarıyla belirlenecek. İstinye Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, bu kadar hızlı seyreden vakaların çoğunlukla toksin kaynaklı olduğuna dikkat çekerek midyenin güçlü bir ihtimal olduğunu belirtiyor. Erdoğan, toksinlerin pişirmeyle yok olmadığını ve kabuklu deniz ürünlerinde ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor. Gıda zehirlenmeleri bazı durumlarda ölümcül olabilecek sonuçlara varabiliyor. Geçtiğimiz günlerde Fatih'te bir otelde konaklayan Servet ve Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet ve Masal, mide bulantısı ve kusma şikayetleri üzerine hastaneye kaldırıldı. Çocuklar ve anne hayatını kaybetti. Babanın ise tedavisi devam ediyor. Ailenin midye ve kumpir tükettiği belirtilirken kesin ölüm nedenleri için laboratuvar sonuçları bekleniyor. İstinye Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, laboratuvar sonuçlarını görmeden kesin bir yargıya varılamayacağını belirterek olası bir zehirlenmenin midyeden kaynaklanabileceğini belirtiyor. Erdoğan’a göre, hızlı ilerleyen ve ölümcül olabilen gıda zehirlenmeleri genellikle toksin kaynaklı oluyor. Bu nedenle de bu olayda gıda zehirlenmesi varsa bunun midyeden kaynaklı olma ihtimalinin daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. “Toksinler ısıya karşı dayanıklıdır” Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, olayla ilgili şunları söylüyor: “Öncelikle şunu vurgulamak gerekir: Bu tür olaylarda kesin neden ancak laboratuvar sonuçlarıyla ortaya çıkar. Bir hekim olarak sonuçlar çıkmadan ‘kesin budur’ dememiz mümkün değil. Ancak tablonun çok hızlı gelişmiş olması, bazı ihtimalleri diğerlerinden daha ön plana çıkarıyor. Genel olarak gıda zehirlenmelerinin büyük bölümü hafif seyreder; bulantı, kusma gibi belirtilerle kendiliğinden düzelir. Fakat hızlı ilerleyen ve ölümcül olabilen gıda zehirlenmeleri de vardır. Bunlar genellikle toksin kaynaklıdır. Yani gıdanın içinde daha önceden oluşmuş bir zehirden söz ediyoruz, bu nedenle pişirmek veya kaynatmak çoğu zaman koruyucu olmaz. Toksinler ısıya dayanıklıdır.” “Toksinler saatler içinde solunum kaslarını felç edebilir” Kabuklu deniz ürünlerinde biriken toksinlerin dakikalarla, saatler içinde solunum kaslarını felç edebileceğinden bahseden Doç. Dr. Erdoğan, şöyle devam ediyor: “Botulinum toksini (botoks zehirlenmesi) en bilinen örneklerden biridir; özellikle ev yapımı konservelerde görülür. Daha çok görme bozukluğu, çift görme, yutma güçlüğü gibi belirtilerle başlar ve solunum kaslarını etkileyebilir. Ancak bu toksinin belirtilerinin başlaması genellikle birkaç saat ile üç gün arasında değiştiği için, çok ani seyreden tablolarda ilk sırada düşündüğümüz etken değildir. Buna karşılık özellikle kabuklu deniz ürünlerinde, yani midye gibi filtrasyon yoluyla beslenen canlılarda biriken ciddi nörotoksinler vardır. Bu toksinler dakikalarla saatler içinde solunum kaslarını felç edebilir ve bu durum ani hayati kayıplara yol açabilir. En önemli özellikleri, ne kadar pişirilirse pişirilsin yok olmamalarıdır. Dolayısıyla ‘piştiği için güvenlidir’ düşüncesi doğru değildir.” “Salmonella, böyle hızlı bir tabloya sebep olmaz” Geçtiğimiz aylarda İzmir’de bir vatandaşın kumpir yedikten sonra hayatını kaybetmesi Salmonella bakterisini gündeme getirmişti. Doç. Dr. Erdoğan bu bakterinin bu kadar hızlı ölüme götürmediğini belirterek şu açıklamayı yapıyor: “Enfeksiyon kaynaklı bir gıda zehirlenmesi, örneğin salmonella, böyle hızlı bir tabloya sebep olmaz. Salmonellada belirtiler daha yavaş gelişir; kanlı ishal ve ateş gibi bulgular olur. Bu nedenle enfeksiyon ihtimali bu olayda öncelikli görünmüyor.” “Toksinin vücuda dağılmasında kilo önemli bir belirleyicidir” Toksinlerin herkeste farklı şekilde etki edebileceğini belirten Erdoğan, “Ailenin farklı bireylerinin farklı hızlarda etkilenmesi de açıklanabilir bir durum. Çünkü her midye aynı miktarda toksin içermez. Ayrıca toksinin vücuda dağılmasında kilo önemli bir belirleyicidir; çocukların ve annenin daha hızlı etkilenmesi bu nedenle olağandır. Tabii çok düşük bir ihtimal de olsa yiyeceğe karışmış kimyasal bir madde—örneğin bir temizlik ürünü—de benzer şekilde hızlı etki yaratabilir. Fakat toksin ihtimali daha güçlü bir olasılık olarak duruyor” diyor. “Zamanında hastaneye ulaşıldığında iyileşme ihtimali var” Bu tür vakalarda erken müdahalenin hayati önem taşıdığını belirten Erdoğan, şöyle devam ediyor: “Eğer toksin solunum kaslarını felç ettiyse, hastanın solunumu durabilir. Böyle bir durumda tek tedavi, solunum cihazıyla hastayı yaşatıp toksinin etkisi geçene kadar destek sağlamak. Yani zamanında hastaneye ulaşıldığında iyileşme ihtimali var.” “Bulantı ve kusma başlarsa zaman kaybetmeden acil servise başvurulmalı” “Vatandaşlar açısından bakarsak, böyle bir tehlikeyi gıdanın tadından, kokusundan veya görünüşünden anlamak mümkün değil. Bu yüzden özellikle kabuklu deniz ürünlerinin mutlaka denetimli ve güvenilir kaynaklardan alınması gerekir. Sokakta satılan ürünler her zaman daha risklidir. Kumpir gibi mayonez, sosis, sucuk gibi kolay bozulan malzemeler içeren ve uzun süre açıkta bekleyebilen yiyeceklerde de risk artar. Aynı gıdayı yiyen birden fazla kişide kısa sürede bulantı ve kusma başlarsa, özellikle çocuklarda zaman kaybetmeden acil servise başvurulmalı. Son olarak tekrar söylemek lazım: Kesin neden laboratuvar sonuçlarıyla belirlenecek. Ancak mevcut bilgiler ışığında bu kadar hızlı gelişen bir tabloda nörotoksinler daha olası görünüyor.”

Nilüfer’de Afetlere Karşı Güç Birliği Haber

Nilüfer’de Afetlere Karşı Güç Birliği

Nilüfer Belediyesi, afet öncesi hazırlık, afet anı koordinasyonu ve afet sonrası müdahale süreçlerini güçlendirmek amacıyla, arama ve kurtarma alanında faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlar MAG-AMEDER, BAKUT ve ANDA ile iş birliği protokolü imzaladı. Nilüfer Belediyesi ile Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Derneği (MAG-AMEDER), Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT) ve Eğitim Araştırma Yardımlaşma ve Arama Kurtarma Derneği (ANDA) arasında yapılan “Afet Öncesi Eğitim, Afet Sonrası Acil Müdahale İçin İş Birliği Protokolü”, afetlere hızlı ve etkin müdahale kapasitesini artırmayı hedefliyor. Anlaşma, Nilüfer Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü ile bu kuruluşların koordineli biçimde çalışmasını, mahalle ölçeğinde afet bilincinin yaygınlaştırılmasını ve gönüllü eğitimlerinin artırılmasını öngörüyor. Sivil toplum temsilcilerinin yoğun katılımıyla Nilüfer Belediyesi Halk Evi’ndeki Nilüfer Barış Meclisi Salonu’nda gerçekleştirilen protokol töreninde konuşan Belediye Başkanı Şadi Özdemir, atılan imzaların sadece kurumsal bir iş birliği değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma çağrısı olduğunu vurguladı. “EN GÜÇLÜ HAZIRLIK DAYANIŞMAYLA MÜMKÜN” 12 Kasım Afetlere Hazırlık Günü’nde bir araya gelmelerinin bu iş birliğine ayrı bir anlam kattığını belirten Nilüfer Belediye Başkan Şadi Özdemir, “Bu anlaşmayla, birbirine güvenen, birbirine omuz veren bir toplum olma sürecimizi güçlendiriyoruz. Afetlere karşı en güçlü hazırlık, bilgiyle, dayanışmayla ve gönüllülükle mümkündür” dedi. Başkan Özdemir, afetlere dayanıklı bir kent inşa etmenin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda bilinç, eğitim ve ortak irade gerektiren bir süreç olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bu protokol, mahallelerimizi hazırlıklı hale getirmek, gönüllü eğitimlerini yaygınlaştırmak ve olası bir afet sonrasında en hızlı, en doğru müdahaleyi yapabilmek için atılmış önemli bir adımdır. Nilüfer’de biz, dayanışmayı sadece zor zamanlarda değil, her zaman yaşatan bir kent olmak istiyoruz. Bugün attığımız imzalar, gelecekte kurtarılacak her canın, dokunulacak her hayatın teminatı olacaktır.” Afet anında ilk gücün önce komşudan, mahallesindeki gönüllüden ve birlikte hareket etme bilincinden geldiğini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, “Nilüfer’de biz, dayanışmayı her zaman yaşatan bir kent olmak istiyoruz. Bugün attığımız imzalar, gelecekte kurtarılacak her canın, dokunulacak her hayatın teminatı olacaktır” dedi. Protokolün gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Şadi Özdemir, birlikte, daha güvenli, daha hazırlıklı ve daha dirençli bir Nilüfer’i kuracaklarına yürekten inandığını sözlerine ekledi. YEREL İŞBİRLİKLERİ ÖNEMLİ BAKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Öz, ne kadar çok vatandaşa bilgilendirme yapılabilirse o kadar fayda sağlanacağını belirterek, katkı sunanlara teşekkür etti. MAG-AMEDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa İl Temsilcisi Sevilay Karaca ise olası afetlerde mahalleyi iyi bilen kişilerin önemine işaret ederek, yerel iş birliklerinin krizi iyi yönetebilme potansiyelini artırdığını kaydetti. ANDA Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsa Uysal, 6 Şubat’ta Türkiye’nin çok büyük bir deprem yaşadığını hatırlatarak, o dönem çalışmalarında Nilüfer Belediyesi’nin hızlı ve etkili şekilde cevap verdiğini söyledi. Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla afet bilinci ve arama kurtarma eğitimleri gibi projelerde destek vereceklerini aktaran Uysal, bu çalışmanın diğer yerel yönetimlere örnek olmasını diledi. Konuşmaların ardından taraflar iş birliği protokolünü imzaladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.