SON DAKİKA
Hava Durumu

#Deprem

Bursa Digital, Bursa Haber, Bursa Son Dakika - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KentFest 2025’te Bursa’nın geleceği konuşuldu Haber

KentFest 2025’te Bursa’nın geleceği konuşuldu

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı tarafından düzenlenen ‘KENTFEST 2025’ programına katılan Bursa Belediyeler Birliği ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, kentsel dönüşümden depreme, akıllı şehirlerden bursa’nın 2050 vizyonuna kadar önemli konulara değindi. Bursa Yıldırım Belediyesi ve Bursa Belediyeler Birliği Başkanı Oktay Yılmaz, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı tarafından bu yıl ‘Şehircilikte Yeni Teknolojiler ve Gelecek Vizyonu’ başlığıyla düzenlenen ‘KENTFEST 2025’ programına katıldı. İstanbul’da düzenlenen programa; Başkan Oktay Yılmaz’ın yanı sıra; Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Haldun Ersen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkan Yardımcısı Hicran Çakmak, belediye başkanları, akademisyenler, STK ve sektör temsilcileri katıldı. KentFest 2025’in açılış programında ve ardından düzenlenen ‘Dirençli Şehirler Yaratmanın Vizyonu ve Yol Haritası’ başlıklı özel oturumda konuşan Yıldırım Belediyesi ve Bursa Belediyeler Birliği Başkanı Oktay Yılmaz önemli konulara değindi. DEPREM HATIRLATMASI Bursa’nın, Anadolu’nun en köklü şehirlerinden biri olduğunu hatırlatan Başkan Oktay Yılmaz; “Ancak bu güzel şehir, tıpkı Türkiye’nin pek çok büyük kenti gibi, tarihsel gelişim sürecinde nüfus artışı ve hızlı şehirleşme karşısında planlama açısından zor bir sınav vermiştir. Bir dönem imar planı bulunmayan alanlara yapılan ruhsatsız yapılar, günün koşullarına göre hazırlanmış ama bugünün ihtiyaçlarını karşılamayan plan kararları ve hepsinden önemlisi Bursa’nın birinci derece deprem kuşağında bulunması; bugün konuşmak zorunda olduğumuz temel gerçeği ortaya koyuyor: kentsel dönüşüm Bursa’nın ertelenemez önceliğidir” ifadelerini kullandı. ‘ŞEHİRCİLİKTE YENİ DÖNEME GİRİYORUZ’ Kentsel dönüşümün çok yönlü bir olgu olduğunu belirten Başkan Oktay Yılmaz; “Kentsel dönüşüm yalnızca binaların yenilenmesi değildir. Şehrin sosyal dokusunu, ekonomik dinamizmini, kültürel kimliğini ve kamusal yaşamını da dönüştüren kapsamlı bir süreçtir. Dönüşüm yaparken, güvenli konut üretimini; sosyal donatıları, parkları, ulaşım hatlarını, yeni eğitim ve kültür alanlarını bir bütünün parçası olarak ele almak zorundayız. Bugün artık şehircilikte yeni bir döneme giriyoruz. Dijital ikizler, büyük veri analizleri, yapay zekâ destekli planlama araçları, CBS tabanlı risk haritaları, iklim değişikliği modelleri… Bütün bu teknolojiler, şehirlerimizi geleceğe hazırlamak için elimizi güçlendiren imkânlardır. Bursa’da birçok belediyemiz, dönüşümü bilimsel verilere dayalı olarak yürütmek için bu teknolojileri aktif olarak kullanmaya başlamıştır” dedi. ORTAK AKIL ÇAĞRISI Kentsel dönüşümün kendine özgü zorlukları olduğunu belirten Yıldırım Belediyesi ve Bursa Belediyeler Birliği Başkanı Oktay Yılmaz; “Hepimizin bildiği gibi, yapılaşmış bir alanı dönüştürmek, sıfırdan bir şehir kurmaktan çok daha zordur. Çünkü mahalle kimliği devam ederken altyapı, ulaşım, sosyal donatı ve yıkım-yapım süreçlerini eş zamanlı yürütmek multidisipliner bir organizasyon gerektirir. Hem vatandaşın günlük hayatını aksatmamak hem de süreci hızlandırmak ciddi koordinasyon ister. Bu nedenle biz Bursa’da dönüşümü yalnızca teknik bir faaliyet değil, ortak akıl gerektiren bir şehir meselesi olarak ele alıyoruz. Şehrin geleceğini ilgilendiren her konuda olduğu gibi, dönüşümün de katılımcı bir yöntemle, paydaşların ortak iradesiyle yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. ‘2050 VİZYONUNU KONUŞUYORUZ’ Bursa’nın önünde çok hayati gündemler bulunduğunu vurgulayan Başkan Oktay Yılmaz; “Bugün Bursa’da 2050 vizyonunu konuşuyoruz. Bu şehir 2050’de nasıl bir kent olacak? Nüfus nasıl dağılacak? Hangi bölgeler yeşil alan olarak korunacak, hangileri üretim ve hizmet odaklı gelişecek? Sosyal yaşam nasıl kurgulanacak? Ve daha da önemlisi, deprem riskine karşı nasıl daha dirençli bir şehir inşa edeceğiz? İşte tüm bu sorular, Bursa Belediyeler Birliği olarak kurduğumuz ortak çalışma kültürünün merkezinde yer alıyor. Hedefimiz ilçe belediyelerimizin bilgi ve deneyimini ortaklaştırmak. Kongreler, çalıştaylar ve sempozyumlarla şehircilik bilgisini büyütmek, yeni teknolojileri yerel yönetimlere kazandırmak ve nihayetinde Bursa’nın geleceğine hep birlikte yön vermektir. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz: Bursa’nın geleceği, bugün attığımız adımların kalitesiyle şekillenecek. Katılımcı, bilimsel ve teknoloji temelli bir anlayışla yürüttüğümüz tüm çalışmaların şehirlerimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın 'güvensiz bölgeler' açıklamasına Bursa'dan tepki Haber

Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın 'güvensiz bölgeler' açıklamasına Bursa'dan tepki

Bursa’daki bazı ilçeleri “güvensiz” ilan ederek konut alım ve kiralama uyarısında bulunan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’a, İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) ve Federasyonu (İMSİFED) Başkanı Şeref Demir’den tepki geldi. BURSA (İGFA9 - İMSİAD ve İMSİFED Başkanı Şeref Demir, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın sosyal medyada yayımladığı ve Bursa’nın Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım gibi ilçeleri de kapsayan “güvensiz bölgeler” uyarısını eleştirdi. Demir, açıklamayı hem bilimsel temelden uzak hem de şehir üzerinde gereksiz panik yaratma potansiyeli taşıyan bir söylem olarak değerlendirdi. Demir, Bursa’nın deprem gerçeğinin bilimsellik ve disiplinler arası teknik analizlerle yönetilmesi gerektiğini belirterek, “İlçeleri toptancı bir yaklaşımla ‘sakıncalı’ ilan etmek şehir sosyolojisini, ekonomik dengeyi ve teknik gerçekleri göz ardı eden bir yaklaşım olur” ifadelerini kullandı. Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mehmet Yıldız’ın da Prof. Ercan’ın açıklamalarını dayanıksız ve bilimsel zeminde karşılıksız bulduğu hatırlatıldı. İMSİAD ve İMSİFED Başkanı Şeref Demir, deprem risk analizlerinin mikro-bölgeleme çalışmaları, zemin sınıflandırmaları, fay hatlarının davranışı, yapı stoğu ve yönetmeliklere uygunluk gibi çok sayıda parametrenin bütüncül değerlendirilmesiyle yapılması gerektiğini vurguladı. Şeref Demir açıklamasında Bursa'nın spekülatif ve yüzeysel açıklamalarla değil, mühendislik biliminin ortak aklıyla yönetilmesi gerektiğini belirterek, "Deprem konusunda kişisel yorumlar yerine çok disiplinli bilimsel raporlar esas alınmalıdır. Şehirde paniğe yol açacak her türlü genelleme sorumsuzdur ve kabul edilemez. Bursa’nın geleceği, bilimsel temelli risk analizleri, doğru planlama ve kararlı kentsel dönüşümle güvence altına alınabilir" diye konuştu. Demir, toplumda paniğe yol açan açıklamaların ne bilimsel ne de etik bir karşılığı olduğunu belirterek, “Bursa’yı korkularla değil, bilim ve doğru planlamayla güçlendireceğiz” dedi.

Depremle mücadeleye zeminden başlanmalı Haber

Depremle mücadeleye zeminden başlanmalı

Son dönemde Balıkesir Sındırgı'da yaşanan depremlerin ardından açıklamalarda bulunan jeofizik uzmanları konut seçerken özellikle sağlam zemin konusunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekiyor. İZMİR (İGFA) - Uzmanlar, İzmir'de özellikle Tire, Ödemiş, Torbalı, Bornova, Bayraklı, Menemen, İnciraltı, Bostanlı, Alaybey, Mavişehir ve Çiğli gibi sulak ve gevşek zeminli bölgelerde inşa edilen çok katlı binaların risk altında olduğunu vurguluyor. Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan İzmir'de özellikle zemin sıvılaşması riski taşıyan bölgelerden ev alınırken bilinçli davranılması gerektiğini söyledi. PROJELERİN ÖMRÜ UZUYOR Sağlam binanın inşası için sağlam zemin gerektiğini belirten Tozburun, zemin çalışmalarının projenin ömrünü uzattığını ve bina değerini artırdığını dile getirdi. Tozburun sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem, ülkemizin en öncelikli sorunlarının başında geliyor. Zemin iyileştirmeleri binanın toplam maliyetinin yüzde 20 – 30'unu oluşturuyor. Eğer gerektiği şekilde yapılırsa geri kalan yüzde 70'lik kısmın maliyetini de korumuş oluyor. Milyonlarca liralık bir binanın zeminine gereken önem verilmezse o bina depreme ve diğer etkilere karşı daha dayanıksız oluyor. Zemin iyileştirme çalışmaları binaların ömrünü uzatıyor ve projeye değer katıyor” ZEMİN ÇALIŞMALARI ÖNEMLİ Depremle mücadeleye önce zeminden başlanması gerektiğinin altını çizen Batuhan Tozburun, “Bu nedenle profesyonel yapı firmaları zemin iyileştirme çalışmalarına özel önem gösteriyor. İzmir, birinci derecede deprem bölgesi üzerinde yer alan bir kent olarak risk altında. Olası bir depremde maddi ve manevi anlamda çok büyük kayıplar verebiliriz. Bu konuda vatandaşların bilinçlenmesi, yerel yönetim ve hükümet tarafından acil adımların atılması gerekiyor. Kentsel dönüşümle birlikte yaşlı ve depreme dayanıksız konut stoğunun bir an önce ada bazlı dönüştürülmesi yaşamsal önem taşıyor” diye konuştu. HER YIL İSTİKRARLI BÜYÜYOR Tanyer Yapı Zemin Grubu olarak, gerek iş hacmi gerekse de referans anlamında iyi bir seviyede olduklarını belirten Tozburun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgesel hizmet vermemize rağmen Türkiye'de zemin konusunda sektördeki ilk 5 firma arasında yerimizi aldık. Son 5 yılda beri her yıl ortalama yüzde 20 büyürken geçtiğimiz yıl bu büyüme oranı yüzde yüze ulaştı. Zemin mühendisliği ve temel çalışmaları alanında 200 kişiye yakın deneyimli bir ekip ve geniş bir makine parkına sahibiz. Jet grout, baret kazık ve diyafram duvar gibi farklı uygulamaları aynı anda yapabiliyoruz. Sektörde çok önemli deneyim ve referanslara da sahibiz. Ege Bölgesi'nden sonra İstanbul'da da hizmet vermeye başladık. Fakat sadece İzmir'de bile bu alanda gerçekleştirilecek çok iş var. İnsan kaynağı alanında da önemli yatırımlar yaptık. Hem teknik bilgisi, hem de deneyimi yüksek personele sahibiz. Firmalara bütüncül bir hizmet modeli sunuyoruz. Farklı hizmetleri tek elden anahtar teslim sunabiliyoruz. Hizmet kalitesi ve hız konusunda da avantaj sağlamış oluyoruz”

350 bininci afet konutu 15 Kasım'da Adıyaman'da teslim ediliyor Haber

350 bininci afet konutu 15 Kasım'da Adıyaman'da teslim ediliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem bölgesindeki asrın inşa çalışmaları kapsamında 45 bin 342 ev ve iş yerini daha tamamladı. 350 bininci konutun teslim töreni ağır yıkımın izlerinin silindiği Adıyaman’da 15 Kasım Cumartesi günü “Memleket Aşkıyla 350 Bin Yuva Tamam” sloganıyla düzenlenecek. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Emlak Konut GYO, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile; deprem bölgesinde devam eden çalışmalar örnek şehirlerin kurulmasıyla tamamlanma aşamasına geliyor. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerle tarifsiz acıların yaşandığı topraklar şimdi yeni yuvalarla geride kalanlara yeni hikayeler için kapı aralıyor. 45 BİN 342 BAĞIMSIZ BÖLÜM DAHA TESLİM EDİLECEK Saatte 23, günde 550 konut üretimi hızıyla devam eden çalışmalarda son viraja girildi. 15 Kasım’da saat 14.30’da Adıyaman’da düzenlenecek törenle; Malatya’da 21 bin 760, Hatay’da 11 bin 320, Kahramanmaraş’ta 6 bin 523, Gaziantep’te 3 bin 834, Şanlıurfa’da 644, Adıyaman’da 376, Elazığ’da 354, Osmaniye’de 214, Tunceli’de 97, Sivas’ta 79, Bingöl’de 62, Diyarbakır’da 50, Kayseri’de 15, Adana’da 14 olmak üzere toplam 45 bin 342 bağımsız bölüm daha teslim edilecek. BAKAN KURUM: MEMLEKET AŞKIYLA 350 BİNİNCİ YUVAMIZ DA TAMAM Törene ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “350 bin gurur, 350 bin umut… Memleket aşkıyla 350 bininci yuvamız da tamam. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle deprem bölgesinde 350 bininci konutumuzun anahtarını teslim ediyoruz” mesajını verdi. Post by @muratkurum@sosyal.teknofest.app View on Next Bu kurada en yüksek teslimat 21 bin 760 ile Malatya’da gerçekleşecek. Hatay’da ise bugüne kadar teslim edilen konut ve iş yeri sayısı 100 bine yaklaşacak. Yeni konutların teslimatıyla birlikte deprem bölgesi genelinde teslim sayıları 286 bin 708’i konut, 12 bin 189’u iş yeri ve 51 bin 281’i köy evi olmak üzere toplam 350 bin 178’e yükselecek. ADIYAMAN’DA 38 BİN 533 TESLİMAT Törene ev sahipliği yapacak olan Adıyaman, depremde en çok yıkımın yaşandığı kentlerden biri. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinesinde büyük bölümü yeniden inşa edilen Adıyaman, asrın inşa seferberliğinin simge şehirlerinden biri oldu. Törende kentte teslim edilen konut ve iş yeri sayısı 38 bin 533’e yükselecek. Adıyaman’da yıl sonunda 30 bin 835’i konut, 2 bin 580’i iş yeri ve 10 bin 158’i köy evi olmak üzere toplam 43 bin 573 bağımsız bölümün yapımı tamamlanmış olacak.

TMMOB Bursa: Deprem değil, ihmal ve denetimsizlik öldürür Haber

TMMOB Bursa: Deprem değil, ihmal ve denetimsizlik öldürür

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin 26. yıl dönümünde yayımladığı açıklamada, can kayıplarına depremin değil, ihmalkâr politikaların sebep olduğunu belirtti. Kurul, “Afet riskini azaltmak için politikalar bir kamu politikası haline getirilmelidir” çağrısında bulundu. TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, 12 Kasım 1999’da gerçekleşen 7,2 şiddetindeki Düzce Depremi’nin 26. yıl dönümüne özel bir anma mesajı paylaştı. Açıklamada, depremde hayatını kaybeden 850 yurttaş rahmetle anılırken, yaralı ve evsiz kalan binlerce kişiye geçmiş olsun dilekleri iletildi. Kurul, Düzce depreminin sadece bir bölgeyi değil, Türkiye genelini etkilediğini belirterek, “Bu büyük felaket bize deprem gerçeğini unuttuğumuz her anın bedelini ağır ödediğimizi hatırlatmıştır” ifadelerini kullandı. “ÖNLEMLER HÂLÂ YETERLİ DEĞİL” Açıklamada, geçen 26 yıla rağmen benzer acıların yaşanmaya devam ettiği belirtildi. Son zamanlardaki Balıkesir-Sındırgı merkezli depremlerin göstergesi olarak, Türkiye’nin hâlâ yeterli önlemleri alamadığına dikkat çekilerek, “Depreme dayanıklı yapı üretimi yeterli denetimden geçmiyor” denildi. TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, afet riskinin azaltılmasının yalnızca devletin değil tüm kurumların ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “TMMOB ve bağlı odaların yıllardır engellenen kamusal denetim yetkileri acilen geri verilmelidir. Bilimsel temellere dayalı şehir planlaması, mühendislik ilkelerine uygun yapılaşma, etkin denetim mekanizmaları ve toplumsal afet bilinci geliştirilmedikçe, doğal afetler insan kaynaklı felaketlere dönüşmeye devam edecektir.” çağrısında bulundu. Kurul, açıklamasını, “Deprem gerçeğini hatırlayarak, bilimin ve aklın ışığında güvenli, sağlıklı ve dirençli kentler oluşturmak için tüm kurumları, yerel yönetimleri ve vatandaşları ortak sorumluluk almaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki: Deprem öldürmez; ihmal, tedbirsizlik, denetimsizlik ve bilimsellikten uzak politikalar öldürür.” sözleriyle bitirdi.

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak Haber

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak

Bursa'nın yüzyıllardır yaşamın, emeğin, ticaretin ve kültürün merkezi olan kalbi, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sürdürülen projelerle geleceğe sağlam adımlarla taşınıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu bölge, 'Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı'nda farklı yönleriyle ele alındı. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti Bursa'da 14. yüzyılda oluşup, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşılarla gelişen Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Büyükşehir Belediyesi'nin projeleriyle yeniden hem Bursa'nın hem de Türkiye'nin cazibe merkezi oluyor. UNESCO listesinde yer alan bu 700 yıllık bölge, Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı'nın düzenlediği 'Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı'nda kapsamlı bir şekilde tartışıldı. “Bu alan insanlığın değeridir” Tayyare Kültür Merkezi'nde konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, bölgenin tarihini, bugününü ve geleceğini konuşma amacını taşıyan çalıştayın önemine değindi. Saldız, "Bursa'nın ruhu, kimliği ve yaşam kültürü olan bu alan, yalnızca ekonomik bir değer değildir. İnsanlığın ortak değeri olan bu bölgeyi korumak ve sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşımak bizim görevimizdir" dedi. “Bölgenin mevcut durumu, Bursa'ya yakışmıyor” Çalıştaydan önce sahada esnafla yapılan görüşmelerle sürecin yürütüldüğünü belirten Saldız, uzman ekiplerle afet risklerine karşı analizler yaptıklarını söyledi. Hanların dayanıklılığını artırmak için çalıştıklarına dikkat çeken Saldız, "Bu bölgenin şimdiki hali, Bursa'ya uygun değil. Tarihi ve hikâyesi büyük olan bu alan, bakım açısından yetersiz. Turistlerin ilgisini çekecek daha estetik, güvenli ve erişilebilir bir yapıya kavuşması gerekmektedir" diye konuştu. “Alanı daha estetik, yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyoruz” Saldız, yaşam alanı olarak bölgenin gücünü artıracak, turistik çekiciliğini artıracak projelerin önemine dikkat çekti. Başarıya ancak ortak akılla ulaşılabileceğini vurgulayan Saldız, çalıştayın yeni başlangıçlar için zemin oluşturacağını belirtti. "Geçmişin mirasını, geleceğe sorumlulukla aktararak bu alanı daha yaşanabilir hale getirmeye odaklanıyoruz" dedi. Önemli meseleler inceleniyor İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi ve UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, çalıştayla bölgenin sorunlarına çözüm bulmayı hedeflediklerini belirtti. Çalıştayın sonuçlarının uygulanmasını umut ettiğini ifade eden Dostoğlu, katılımcılara teşekkür etti. “Bursa’nın kalbi eski coşkusunu kaybetti” Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, sahada yapılan çalışmalara değinerek kurumsal kararlılığın önemine vurgu yaptı. Aksoy, çalıştayın ardından herkesin bölgeye sahip çıkmasını umduğunu belirtti. Ortak yönetim modeli tartışılıyor Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Günay Özkılınç, sahada aylar boyunca kapsamlı görüşmeler yaptıklarını anlatarak karşılaşılan sorunları dile getirdi. Çalıştayda ortak yönetim modelinin de incelendiğini söyledi. Uzmanlar tarihi bölgeyi değerlendirdi Konuşmaların ardından program, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Unicon Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Adnan Almeman'ın moderatörlüğünde devam etti. Çeşitli uzmanlar, bölgenin dijital kültür mirası atlası, kentsel tasarım rehberi, deprem riski ve kültürel miras gibi konularda bilgi paylaştı. Çalıştay, çeşitli masa toplantılarıyla sona erdi.

Huzurevinde Deprem Ve Yangın Tatbikatı Haber

Huzurevinde Deprem Ve Yangın Tatbikatı

Büyükşehir Belediyesi tarafından Dörtçelik Huzurevi’nde gerçekleştirilen tatbikatla, huzurevi sakinleri hızlı bir şekilde tahliye edildi Bursa Büyükşehir Belediyesi, olası afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı olmak amacıyla Dörtçelik Huzurevi’nde deprem ve tahliye tatbikatı gerçekleştirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Afet Koordinasyon Şube Müdürlüğü koordinesinde Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Aktif Yaşam Merkezleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı Dörtçelik Huzurevi’ndeki tatbikatta, huzurevi sakinleri acil durum müdahale ekipleri tarafından binadan tahliye edildi. Büyükşehir acil durumlara hazırlanıyor Tahliye süreci boyunca personelin doğru davranış ve yönlendirme kabiliyeti gözlemlendi. Acil çıkış güzergâhlarının etkin kullanımı değerlendirildi. Tatbikatın ardından ekiplerin refleksleri, tahliye süresi ve iletişim koordinasyonu gibi unsurlar detaylı olarak analiz edildi. Güçlü yönlerin yanı sıra geliştirilmesi gereken alanları da not alan ekipler, yapılması gereken çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundu. Olası bir deprem veya acil durumda binanın tahliye süresinin ölçüldüğü tatbikatta, personelin doğru davranış şekillerini uygulayıp uygulamadığı değerlendirildi. Tahliye planlarının işlerliği de test edilirken, huzurevi sakinlerinin güvenli ve devamlı konaklamalarının sağlanması konusu da ele alındı. “Tatbikatlara devam edeceğiz” Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Afet Koordinasyon Şube Müdürü Ceyhun Eskioğlu, olası afet ve acil durumlara hazır olmanın önemine dikkat çekerek, “Afet bilinci ve müdahale kabiliyeti, hem çalışanlarımızın hem de hizmet sunduğumuz vatandaşlarımızın güvenliği açısından önem taşıyor. Bu tür tatbikatlarla ekiplerimizin hazır olma seviyesini ölçüyoruz. Olası riskleri en aza indirmeye çalışıyoruz. Afet farkındalığını artırmak ve kurum genelinde acil durum yönetimi kapasitesini güçlendirmek amacıyla tatbikatlara devam edeceğiz” dedi.

Bursa'nın kalbi yeniden heyecanla atacak Haber

Bursa'nın kalbi yeniden heyecanla atacak

Bursa’nın kalbinde yüzyıllardır yaşamın, emeğin, ticaretin ve kültürün kesişim noktası olan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalarla geleceğe daha güçlü bir şekilde taşınıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bölge, ‘Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı’nda farklı açılarıyla konuşuldu. Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa'da 14. yüzyılda oluşmaya başlayan, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşıların gelişimiyle sürecini tamamlayan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geliştirdiği projelerle yeniden kentin ve Türkiye’nin çekim merkezi haline geliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 700 yıllık bölge, Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı’nda tüm yönleriyle ele alındı. Tayyare Kültür Merkezi’ndeki programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Bursa’nın kalbinde yaşayan eşsiz mirasın geçmişini, bugününü ve geleceğini konuşmak üzere çalıştayın düzenlendiğini belirtti. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin yüzyıllardır ticaretin, kültürün, dayanışmanın ve toplumsal hafızanın merkezi olduğunu hatırlatan Başkanvekili Saldız, “Alan yalnızca ekonomik bir değer değildir. Bursamızın ruhu, kimliği ve yaşam kültürünün ta kendisidir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki alan; yalnızca bizim değil, tüm insanlığın göz bebeğidir. Bu yüzden bu bölgeyi korumak, yaşatmak ve çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak hepimizin ortak görevidir” dedi. Çalıştay öncesinde sadece masa başında değil; sahada, esnafla birlikte görüşmeler yapılarak sürecin yürütüldüğünü anlatan Başkanvekili Saldız, deprem ve yangın gibi afet risklerine karşı uzman ekiplerle detaylı değerlendirmeler gerçekleştirildiğini ifade etti. Hanların dayanıklılığını artırmak, acil müdahale altyapısını güçlendirmek için gerekli adımları attıklarının altını çizen Saldız, “Ancak hepimizin bildiği bir gerçek var. Bu bölgenin bugünkü hali, Bursamıza yakışmıyor. Tarihi dokusu güçlü, hikâyesi büyük olan bu alan, ne yazık ki yeterince bakımlı değil. Turistler Bursamıza geliyor ancak burada geçirdikleri süre çok kısa. Biz, Başkanımız Mustafa Bozbey'in de vizyonu doğrultusunda Bursamızı Türkiye’nin ve dünyanın en önemli uğrak noktalarından biri yapmak istiyoruz. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin daha estetik, daha güvenli, daha düzenli, daha ulaşılabilir bir yapıya kavuşması şarttır” diye konuştu. Alanı yeniden işlevlendirmek ve yaşatmak konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Başkanvekili Saldız, bölgenin yaşayan bir tarih mekânı olarak varlığını güçlendirecek, turizmden hak ettiği payı almasını sağlayacak, esnafın kazancını artıracak, kentin ekonomisini büyütecek projeleri hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Çalışmaların ancak ortak akılla yürütüldüğünde başarıya ulaşacağına dikkat çeken Saldız, “Bu çalıştayı yeni bir yol haritasının başlangıcı olarak görüyoruz. Buradan çıkacak her görüş, her katkı, her öneri; Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin geleceğini şekillendirecek. Geçmişimize duyduğumuz saygıyı, geleceğe duyduğumuz sorumlulukla birleştirerek; bu alanı daha güçlü, daha estetik, daha düzenli ve daha yaşanabilir hale getirme hedefiyle ilerliyoruz. Bursamızın kimliğini korumak, değerlerini geleceğe taşımak için bu kente duyduğumuz sevgiyi sorumluluğa dönüştürüyoruz. Bu kenti sevmek; tarihine, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmak, onları muhafaza etmek demektir” dedi. İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi ve UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, çalıştayla Bursa’nın kalbiyle ilgili önemli sorunları masaya yatıracaklarını vurguladı. Program öncesinde tüm hanları ve çarşıları gezerek sorunları yerinde gördüklerini anlatan Dostoğlu, çalıştayın sonuçlarının uygulanabilmesini umduğunu dile getirdi. Sorunların bir bir masaya yatırılacağını aktaran Dostoğlu, toplantıya katkı sunan herkese teşekkür etti. Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, çalıştay öncesinde sahada yoğun bir çalışma yapıldığını ifade etti. Kurumsal kararlılık ve yerelde sahiplenme sayesinde çalışmanın başarıya ulaşacağına inandığını belirten Aksoy, “Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla atmıyor. Yüzyıllarca tarihin, sanatın, kültürün, emeğin ve ticaretin buluştuğu merkez olan bölgenin bazı sorunları bulunuyor. Bu sorunların çözümü için Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde önemli bir çalışma yürütülüyor. Çalıştayın ardından çıkan sonuçları herkesin sahiplenmesini umuyorum. Böylece Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla tekrar çarpabilecektir” diye konuştu. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Günay Özkılınç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in vizyonu doğrultusunda aylardır sahada çalışma yaptıklarını ifade etti. Hanların ve çarşıların tek tek gezilerek esnafla yüz yüze görüşmeler yapıldığını anlatan Özkılınç, Hanlar Bölgesi’nde çok fazla özel mülk bulunduğunu ve bunun da birçok sorunu ortaya çıkardığını dile getirdi. Restorasyon projeleri onaylı olmasına rağmen mülk sahipleri kabul etmediği için çalışma yapılamadığını söyleyen Özkılınç, bölgede birçok yönetim aşaması bulunduğunun da altını çizerek çalıştayda ortak yönetim modelinin de sorgulanacağını anlattı. UZMAN İSİMLER TARİHİ BÖLGEYİ KONUŞTU Konuşmaların ardından program, moderatörlüğünü Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Unicon Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Adnan Almeman’ın yaptığı oturumla devam etti. Programda, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, ‘Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi dijital kültür mirası atlası’, BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat ‘Bursa kent merkezine yönelik bir kentsel tasarım rehberi önerileri’, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Yer Fiziği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ‘Bursa’nın deprem riski ve tarihi yapılarla ilişkisi’, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve ODTÜ Rektör Danışması Prof. Dr. Güliz Bilgin Altınöz ‘Geçmiş deneyimlerin ışığında afetlere hazırlıklı ve dirençli kültürel mirası yeniden düşünmek’ konularında bilgilerini paylaştı. Çalıştay, çeşitli konularda uzmanların katılımıyla düzenlenen masa toplantılarıyla sona erdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.